( 17. 7.1987 )
Şu dünyaya ölü gözünden bakma,
Arifleri ara sakın geç kalma,
Kurtulamassın pek derinine dalma,
Dünyaya bağlananın bakası olmaz.
Her gördüğüne itibar et sen,
Bakma hoş ol değişikte görsen,
Eğer bunlardaki esrara ersen,
Sende cehlin yarası olmaz.
Kâh efendi gözükür kâh geda,
Bağzan çıkarır bağzan çıkarmaz seda,
Öyle işlerle eylerki eda,
Ariflerin namu nişanı olmaz.
Ateştir yakar sineni seni,
Teslim et varlığın, ol hemen yeni,
Unut böylece geçmişi dünü,
Arifler ateşinin dumanı olmaz.
Buldun ise eğer sende bir Arif,
Halkı cihan onu eyleyemez tarif,
O seldir akar gönlüne hafif,
Arifler selinin yıkası olmaz.
Enginlere açılarak her dem,
Fırtınalar gibi eserde hem,
Vuramaz iki cihan ona bir gem,
Ariflerin nefsi hevası olmaz.
An gelir kabarır deryayı Hak,
Ondan bir şule alda kendini yak,
Daha sonra Dünyanın haline bak,
Arifler coşmadıkça sûkütu olmaz.
Aşk ile oldular kendileri aşk,
Mest etti onları şarabı aşk,
Oldu meskenleri meyhaneyi aşk,
Arifler şarabına kanası değil.
Deryalar gibidir enginlerde,
Dostuyla mest olur sekerlerde,
Çıkar gider dolaşır yadellerde,
Arifler bahrinin sahili olmaz.
Yürür gider hep görmeden herkes,
Bigânelere çıkarmaz hiç ses,
Bulunmaz onlara belli bir mahles,
Ariflerin yerde izi bulunmaz.
Hep görürler cümlede dost yüzü,
Gördüğünde kaynaşır hemen özü,
Yaşamanın budur rahatı düzü,
Ariflerin gayrıyı göresi olmaz.
Kendinde kendini kaybeder her dem,
Nefsine dönmez olur, gayrı bir dem,
İsmine cismine denir Adem,
Arifler kendine dönesi olmaz.
Biter yanarak sonunda güzelce,
Ölüm ona yaklaşamaz ecelce,
Varlığı ortadan kalkar gizlice,
Arifler varlığını bulası olmaz.
Seyran ederek geçerler hemen,
İskeleyi Hakka kırarlar dümen,
Yollarının ucu olsada Yemen,
Ariflerin dünyada kalası olmaz.
Ahirete etmeden itibar,
Cümle dostur dediler hepsi yar,
Kazançlar olduğunda büyük kâr,
Ariflerin ahirete bakası olmaz.
Dünyaya gelirler iki zamanda,
Biri beden biride ruhunda,
İkisindende geçerler sonunda,
Ariflerin dünyada atası olmaz.
Halk’ta Hak olmuşlarda bir bütün,
Sanki içinde özü olmuş sütün,
Dışta değil içte bulmuş özün,
Ariflerin gayrı ile sözü olmaz.
Gaflet ehli olmadan hiç bir zaman,
Bu hale gelmek yamanda, yaman,
Duyulur her an Haktan bir ferman,
Ariflerin gerçekten gafleti olmaz.
Nerden girersin arif bağına,
Çıkmış gibidir Ağrı dağına,
Yaslamış sırtını Hamd Sancağına,
Arifler yolunun kapısı olmaz.
Meskenini bulamassın bir yerde,
Yarenlik vardır ezelden serde,
Gönlüne girdiğim dediğin yerde,
Arifler evinin yapısı olmaz.
Atadır hep işleri cümleye,
Hakka çağırırlar söyleye söyleye,
Rahmet yağar bulundukları bölgeye,
Arifler vermedikçe bahtiyar olmaz.
Bazan anlatırlar güzel fıkralar,
Hem güler hem güldürür lâfı aralar,
Bazanda bağlatır yaslı karalar,
Arifler güldürür şakası olmaz.
Bir gömlek giyer olur muttaki,
Arşa erişir onun idraki,
Ne sırlar gizlemişsin İlâhi,
Arifler gömleğinin yakası olmaz.
Deryaya daldılar hep ezelde,
Bu işler hazırlandı güzelde,
Zuhur etti derya ile tezelde,
Arifler deryadan çıkası olmaz.
Bakarsın bir hoş belkide nahoş,
Sana nasıl gelir, onlar hoştur, hoş,
Ne olursa olsun onlara koş,
Arifler derdinin devası olmaz.
Necdetten hediyedir dostçuğuma,
Ne dilerse desin bu varlığıma,
Hatırlamak içün koyup sandığına,
Arifler hediyyesin pahası olmaz.
Böylece çıkardık deryadan (26) balık,
İstemiş idiniz bir zamanlar deryaya bakıp,
Dilerim sizde lütfedersiniz bize birkaç taze balık,
Alır hem yer hem dostlara dağıtırız.